walk in

  1. içeri girmek.
    walk in!: içeri buyurun!
uykuda gezmek.
caddelerde kafile halinde yürümek Verb
şosenin ortasından yürümek Verb
greve destek vermek Verb, Employment
başı kalkık yürümek Verb
başı dik yürümek Verb
geniş, içinde yürünebilir (yüklük, gardrop, vb.).
a walk-in closet: geniş yüklük.
sokağa açılan (oda vb.).
(seçimde, yarışmada, vb.) kesin/emin başarı.